Paslanmaz Çelik Pasivasyonu

Paslanmaz çelik denilince çoğu kişinin aklına yalnızca “paslanmayan metal” gelir. Oysa paslanmaz çeliği benzersiz kılan şey, korozyona karşı direncinden çok, bu direnci sağlayan mikroyapısal düzenidir. Her bir paslanmaz çelik tipi (ferritik, östenitik veya martenzitik) farklı atomik yapıya, kristal örgüye ve alaşım dengesine sahiptir.

Bu fark, yalnızca mekanik dayanımı değil; yüzey tepkimesini, oksit tabakasının stabilitesini ve pasivasyon kabiliyetini de doğrudan belirler.

1. Ferritik Paslanmaz Çelikler:
Yapı: Alfa, ferrit fazı ağırlıklıdır.
Özellik: Manyetiktir, yüksek sıcaklık dayanımı ve iyi oksidasyon direnci vardır.
Kullanım Alanı: Egzoz sistemleri, mutfak ekipmanları, dekoratif parçalar.
Pasivasyon İşlemi: Düşük nikel içerikleri nedeniyle yüzey pasivasyon filmi östenitiklere göre daha incedir. Bu yüzden pasivasyon kimyasının pH dengesi ve sıcaklığı kritik önem taşır.

2. Östenitik Paslanmaz Çelikler:
Yapı: Gama, östenit fazı… yüksek nikel ve krom içeriklidir.
Özellik: Manyetik değildir, süneklik ve kaynak kabiliyeti yüksektir, korozyon direnci en iyisidir.
Kullanım Alanı: Kimya, gıda, medikal ekipman, proses tankları.
Pasivasyon İşlemi: Bu grup, en stabil pasif tabakayı oluşturur. Ancak işlem öncesi yüzeydeki demir oksitlerin tamamen uzaklaştırılması şarttır. Aksi halde lokal korozyon riski doğar.

3. Martenzitik Paslanmaz Çelikler:
Yapı: Martenzit fazı… yüksek karbon, düşük nikel oranı.
Özellik: Sertleştirilebilir, yüksek mukavemetli ancak daha düşük korozyon direncine sahiptir.
Kullanım Alanı: Bıçaklar, cerrahi aletler, türbin kanatları.
Pasivasyon İşlemi: Yüksek sertlik nedeniyle yüzey aktif alan azdır; pasivasyon süresi uzatılmalı ve kimyasalın aşındırıcılığı dikkatle kontrol edilmelidir.

Kısacası, paslanmazlığı sağlayan şey, malzemenin kimyasal bileşimi değil, mikroyapısının mühendisliğidir. Ve bu mühendislik, doğru pasivasyon süreciyle yüzeye taşındığında çelik gerçek anlamda “paslanmaz” hale gelir.

Pasivasyon sadece yüzey temizliği değildir; çeliğin kendine özgü krom oksit bariyerinin yeniden inşasıdır. Her mikroyapı, bu sürece farklı tepki verir. Dolayısıyla tek tip kimyasal ve süre ile tüm paslanmaz çelikleri işlemden geçirmek, yüzey bütünlüğünü bozabilir.

Deka Galvano Technic olarak, farklı paslanmaz çelik gruplarına özel pasivasyon protokolleri uyguluyoruz. Müşteri parçalarının mikroyapısına göre pH, sıcaklık ve süre optimizasyonu yapıyoruz. Kritik yüzeyler için ön aktivasyon + çift aşamalı pasivasyon süreçleriyle korozyon direncini maksimuma çıkarıyoruz.

Bu yaklaşım, sadece “parçanın paslanmaması” değil, yüzey performansının sürekliliğini de garanti altına alıyor.

Kısacası, her paslanmaz çelik aynı görünse de her biri yüzeyde farklı davranır. Bu farkı anlamak ve doğru pasivasyon stratejisini belirlemek, Deka Galvano Technic’in uzmanlık alanıdır.